İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | inform (one) of (something) f. | (birini bir şey) hakkında bilgilendirmek | ||
The Court will examine the conception and implementation of this plan and will keep Parliament informed of its progress. Mahkeme, bu planın tasarlanmasını ve uygulanmasını inceleyecek ve Parlamentoyu ilerleme hakkında bilgilendirecektir. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | inform (one) of (something) f. | (biriyle bir şey) hakkında bilgi paylaşmak | ||
Öbek Fiiller | inform (one) of (something) f. | (birine bir şeyi) haber vermek | ||
Öbek Fiiller | inform (one) of (something) f. | (birine bir şeyi) bildirmek | ||
Öbek Fiiller | inform (one) of (something) f. | (birini bir şeyden) haberdar etmek | ||
Öbek Fiiller | inform (one) of (something) f. | (birine bir şeyi) söylemek |